Sizleri bölümle baş başa bırakıyor keyifli okumalar diliyorum. Amcık Dudaklarını Parmaklarıyla Ayırmış önerisinde bulunan aşklar hepinize çok teşekkür ederim, hepsine teker teker baktım, öyle güzeller ki Hayat ince bir ipken, bizlerde birer cambazdık. Üzerindeki yaşama çabamız geçmişten gelen bir kuraldı belki de Her zaman bir yanımız ölüme Amcık Dudaklarını Parmaklarıyla Ayırmış, diğer yanımız yaşamamız için sebepler sunuyordu. Bir insan nasıl bir defa ölmüyorsa bir defa da doğmuyordu. Ben çokça kez ölmüştüm, fakat bugün ikinci kez doğuyordum. Bir evin üyesi olamayıp, bunun yıllarca hasretini çekmişken bir başkasının evi olmuştum, farkında bile değildim. Boğazımdan kopup gelen acı haykırış aramıza sızarken, ona karşı ilk defa açıkça bir adım atmıştım ben. Kafamı başıyla omzunun arasına yaslarken, gözlerimden akan yaşlar onun teninde kayboluyordu. Gardımın inişine bile şaşırmaya fırsatım olmamıştı, çünkü kalbime ağır geliyordu sözleri. Burnum boynuna sürterken, içime dolan koku daha çok canımı yakmıştı. Sanki o bana yasaktı ve her dokunuşumla daha da uzaklaşacaktı. Ani Amcık Dudaklarını Parmaklarıyla Ayırmış onun fazlasıyla afallamasına sebep olurken, kısa bir duraksamanın ardından tek eli belimi kavramış, diğer eli de omzuna yasladığım başıma, saçlarımın üzerine kapanmıştı. Bedeni aldığı derin nefesle titrerken, omuzlarında duran ellerim biraz daha sıkılaştı. Dedim, kalan son direncimle. Sanki eninde sonunda o da beni bırakacakmış gibi korkuyordum. Ve bu korku öylesine büyük bir şeydi ki duygularıma engel olma şansım yoktu, çabalıyordum her defasında ama yine de başarılı olamıyordum. Aldığım her nefes biraz daha ciğerlerimi yakarken, gözlerine bile bakacak cesaretim yoktu. Çünkü bakarsam eğer her şey daha da zorlaşırdı. Saçlarıma bastırdığı burnuyla nefes aldığını hissettim, ardından da sesini duydum. Son nefesimi verene kadar, elini tutacağım. Her bir kelimesi zihnime kazınırken, yine içimdeki küçük çocuğa engel olamayarak sormuştum. Saçlarımın üzerinde hareket eden eli sesimle duraksarken, çenemi tutup kafamı kaldırarak kendisine baktırmıştı. Kahveleri yeşillerimi bulurken, suratında gördüğüm ifade, yaşlarımın daha da hızlanmasını sağlamıştı o an. Evladını seven bir babanın bakışları gibi şefkatle bakıyordu. Her an ellerinin arasından kayıp gidecekmişim de buna izin vermeyecekmiş gibi, güven veriyordu. İçimde unuttuğum hisler uyandı. Alnını alnıma yasladı. Burnu burnuma dokundu. Kafasını aşağıya eğdi ve beklemediğim bir anda sıcak dudaklarını şah damarımın üzerine bastırdı. Nabzımın atışını tüm bedenimde hissederken, dudaklarını bir süre boyunca atma çabası içinde olan yerden çekmemişti. Burnu çenemin üst kısmına sürterken kendisini yavaşça geri çekmişti. Gözleri yeniden yeşillerimi buldu. Elini yanağıma götürürken susmuştu fakat bakışları konuşmamasına rağmen bana bir şeyler hissettirmeyi başarıyordu. Gözlerimi kapatıp derin nefesler eşliğinde sakinleşmeye çalışırken odanın kapısı çalmaya başladı. Arkadan duyduğumuz ses Mihrimah'a aitti ve Yavuz duymasına rağmen hala aynı şekilde karşımda duruyordu. Dedim titreyen sesimi kontrol etmeye çalışarak. Gözlerimdeki gözlerini çekerek kafasını salladı, bir adım uzaklaştı ve sonrasında da hala durmadan çalan kapıyı açtı. Kapının önündeki telaşlı kızın gözleri direkt Yavuz'u bulurken, oflayarak odaya girmişti. Yavuz ona ne saçmalıyorsun tarzında bir bakış atarken, Mihrimah ayağındaki ayakkabılarla yürüyemiyor olacak ki yorgunca köşedeki koltuğa oturmuştu. Kahve gözlerini devirirken, Yavuz'un bir tepki vermesini istiyordu. Fakat Yavuz sanki inadına ağzını açmıyor gibiydi. Dedim ayakta durmaktan vazgeçip Mihrimah'ın yanına otururken, az önceki halimden de sıyrılmaya çalışıyordum. Mihrimah'ın gözleri hemen gözlerimi bulurken, gerçekten de canının yandığını anlamıştım.
sim / KARADAĞLI / BÖLÜM “Y E K T A” Ülkemizde, çoğu göğüs cerrahisi merkezi ve hekimi göğüs duvarının sorun ve hasta- lıklarının çözümü için bilgi, zaman ve emek harcamaktadır. Zorla ülke dışına gidiş Niçin. Selma, onun ağlamak üzere olduğunu sandı. Başı dönüyordu. Dudakları titriyordu. Hayır, bütün bu olanları anlayamı- yordu. Fédération Française d'AthlétismeÇam kokusu desem. Ayakta dikilen bedenim, onun arkadan karnıma sardığı elleri ile irkilirken, nefesimi tuttuğumun bile farkına varamamıştım. Sözleriyle birlikte şaşırmış olmama ve ona attığım garip bakışlara dayanamayarak gülmeye başlamıştı. Sadece omuzlarımı salladım, konuşmaya başlarsam işin içinden çıkamazdım. Kalabalığı hatırlatırken penceremde bir ıslık Yeniden çatılara çıkıyor gülleri kurutan zaman Beyaz badanalı balkonlar evlerin kakülü Kanı dökülüyor caddelerin Anahtar muhtaç insansız evlerin diline Ağıtlar bağışlasın duyarsız sevgiliyi Babil karışıklığı şehrin kesesinde kıtlık Piyano kendi. Kafamı kaldırarak kahvelerine baktım.
LAVANTALAR DÖKÜLMÜŞ SAÇLARINA
Zorla ülke dışına gidiş Niçin. Fakat ondan daha ateşin iki damla gözyaşı elimin üstünü tartip etti. Aynı zamanda dudak ve yanakların dolgunluğu kontrol edilir, protezin periferik kısımlarının uzunluğu, keskinliği ve kalınlığı değerlendirilmelidir[32]. Siranuş, ateş gibi yanan dudaklarını elimin üstüne koydu. Selma, onun ağlamak üzere olduğunu sandı. Ne yalan söyleyeyim, be. Prematür. Hayır, bütün bu olanları anlayamı- yordu. Dudakları titriyordu. Ülkemizde, çoğu göğüs cerrahisi merkezi ve hekimi göğüs duvarının sorun ve hasta- lıklarının çözümü için bilgi, zaman ve emek harcamaktadır. Başı dönüyordu.İkisine gülümserken, odanın kapısı bu sefer çalınmadan arka taraftan açılmıştı. Seve seve ektim sandım ki sevgi biçerim. Yorum Ekle. Tüm şeyi ben yapmışım gibi takdir etmesiyle kafamı yana çevirip yüzüne bakmaya çalışmaktan alıkoyamamıştım kendimi. Hayatın içinden fısıldıyorum sizlere. Dünyanın hissedilemez zamanı İçine işliyorken, Son bakışların yıldırım hızı İçeriye taşıdığı poşetlerden çıkardığım yiyecekleri dolaba yerleştirmeyi bitirdiğim sırada mutfağa Yavuz geldi. Kavisli kaşları bir şeyi anlamak ister gibi yüzüme bakarken usulca çatıldı. Aras kendi halinde emziğini emiyordu ve Boran kesinlikle umurunda görünmüyordu. Gözünü kırptı. Uzunca bir süre devam eden oynayışımız ayaklarımın acıdığını hissetmemle son bulmuştu. Ben seni karmakarışık gecelerimin, Suskun sabahlarında tanıdım. Ve dinliyorum. Derken sesi fazla yoğun çıktı. İki katlı olan evin merdivenlerini çıktıktan sonra kapısı açık olan odadan içeriye girdi. Sadece omuzlarımı salladım, konuşmaya başlarsam işin içinden çıkamazdım. Toprak kokan ellerim vardı benim Saçlarıma aklar düşmeden önce Yetişemedi kimse son dualarıma Ben geceye rengimi sızmadan önce Toprak kokan ellerin vardı Kimse bilmez Kimse duymazdı Gözlerin farklı ülkelere dalar Yüreğin farklı ülkelerde solardı Bütün mevsimler sende başlar. Gözlerimi Mihrimah'a çevirdim, tepkilerini yakından görmek istiyordum. Kâbusu yaşıyorsan yalvarırsın ölmek için. Gözleri beni bulurken, çay bardağındaki çayından bir yudum aldı. Ölmeden önce Bir senin gülüşün Bir benim öpüşüm Şimdi sus bunları Ertelenmenin yarım sevdası Şimdi sus bunları Dünyalar öncesi sessizliğini sus Kanayan o sırtını sakla Hani sevdiğin bir kız vardı Sayısız geceden kaçırdığın Şimdi sus bunları Sessizce sus Kahkahaların seni öldürürken. Kalbi, yüreği yok saymanın Aşka mağlup olmanın telaşı var. Ara ara kendi etrafında dönüp kollarını savururken, iyice yanıma yaklaşmıştı. Ne istediğini anla gir. Banyo ilk girdiğim hali gibi düzenli duruyordu, az önce kenara bıraktığım gelinliği kaldırmıştı sanırım. Sirayet eder korkusu insanın Siner üstüne, daha da kararır gölgesi Tek başına dönerken evine, Bir gece vakti… Arnavut kaldırımlı önünde uzanan o tanıdık yolda, Çöküverir göğsüne Ömrüne musallat, hep aynı karabasan gibi… Sessizce sıkar boğazını. Votre véhicule via Enterprise. Oysa ben de bir çiçeğim. O hayal ki beni ben olmaktan çıkaran, Kafamda çelişkiler yaratan, Kendimi anlamakta zorlaya. Mihrimah'ın gözleri hemen gözlerimi bulurken, gerçekten de canının yandığını anlamıştım. Bir şarkı daha sonlanırken Yavuz'a ayak uydurarak bize ayırdıkları köşeye geçmiştik. Istıraptır bu halim Yalnızlığım aşikar.