Added by Yonca on 30 Nisan Adım Nahit, 32 yaşındayım. Yıllarca bir fabrikanın müdürlüğünü yaptıktan sonra, 7 yıldır tecil ettirdiğim askerliğimi yapmak için müracaatta bulundum. Fabrikada tüm personel tarafından sevilen, sayılan, aynı zamanda çok otoriter biriydim. Fabrikanın yemekhaneden sorumlu aşçısı, Erkan isminde genç biriydi ve iki ay önce 17 yaşında bir kızla evlenmişti. Düğününe beni de davet etmiş, ben şehir dışında olduğum için düğünlerine gidememiş ve evlendiği kızı görememiştim, fakat Sıfırı Amcık Hadi Sik Durma da merak ediyordum. Bu arada Erkan benden çok korkar, aynı zamanda çok da saygı gösterir, her zaman günlük menü dışında bana özel yemekler yapar, bazen de. Ama bir türlü işlerimizin yoğunluğu nedeniyle fırsat bulamamıştık. Neyse günüm geldi işimden ayrıldım ve askere gittim. Askerden geldikten sonra oturduğum apartmanın altında boş olan bir dükkanı kiraladım ve inşaat malzemeleri üzerine bir işyeri açtım. Aradan 6 ay kadar geçmişti, bir gün fabrikaya Sıfırı Amcık Hadi Sik Durma patronumu ziyaret için gittim. Fabrikada benim dönemimden çalışan hiç kimse kalmamış, bütün personel yenilenmiş, patron işleri baya bir küçültmüştü. Çalışanlara yemekhane sorumlusu Erkanı sordum, onun da işten ayrıldığını ve yemeklerin tabldot geldiğini söylediler. Ama güneş gözlüğü taktığı için tam emin olamadım. Aynı kişi akşam üzeri tam ters istikamete doğru geçince, ben sabahları ve akşamları yola bakmaya başladım ve her gün geçiyordu. Beni görünce baya bir şaşırdı. Yeni taşınmışlar, evi caddenin sonundaki varoş mahallesinde imiş ve başka bir fabrikada aşçı olarak çalışıyormuş… Baya bir hasret giderdikten sonra, motoruna bindi, giderken de. Okeyleştik ve. Akşam durumdan eşime de bahsettim. Bu arada ben 8 yıllık evliyim ve 4 yaşında bir çocuğum var. Erkan birkaç gün sonra dükkanın önünden motorla geçtiğinde bu sefer arkasında başörtülü, pardesülü kapalı bir bir bayan ve kucağında bir çocuk vardı. Ofisimde olduğum için onlar beni görmedi, ama ben çok şaşırmıştım, karısının kapalı biri olabileceğini hiç düşünmemiştim ve ilk defa görüyordum, fakat çok hızlı geçtikleri için doğru dürüst görememiştim. Karıma telefon açıp müsait olup olmadığımızı sorduğumda, karım da. Pazar günleri işyerini açmıyordum. Sabah erkenden kalkıp unlu mamul fırınına giderek simit, poğaça ve börek aldım ve beklemeye başladık. Saat on gibi geldiler, kapıda karşıladık. İçeri geçtiler. Ama ne tokalaşma! Elleri ateş gibi yanıyordu! Samimi bir şekilde. Hayriye hafif gülümseyerek. Hayriye minyon tipli, hafif çukur gözlü, beyaz tenli, yüzü ve vücut yapısı süper güzel bir kadındı. Ona bakmaktan kendimi alamıyor, fakat göz göze gelmeye de korkuyordum. Kahvaltı masasına geçtik. Hayriye çocuğu uyutmak için yan odaya geçti. Bu arada biz masaya oturunca, ona benim karşımdaki sandalye kaldı. Beş on dakika sonra geldi ve karşıma oturdu. Derin bir kahvaltı sohbeti, yaz olduğu için balkon kapısı açık, güzel bir ortam, kakara kikiri iki saat kadar masada kaldık. Hayriye kapalı olmasına rağmen çok hoş sohbet, biraz utangaç ama konuşkan birisiydi. Kahvaltıdan sonra biz balkonda koyu sohbete dalmışken, hanımlar bulaşık falan derken öğlen oldu. Hanımlar yanımıza gelerek pikniğe gitme teklifinde bulundular. Hazırlıklar yapıldı pikniğe gittik. Vaktimiz çok güzel ve eğlenceli geçiyor, bu arada samimiyetimiz artıyordu. Piknikte çay içerken Hayriye bana.
İnsanlar çıplaklar kampında nasıl dolaşıyorlar, görmediniz mi hiç? Spor esnasında bana değil, amıma baktığını hissettim, arada gözü kayıyor ama tekrar gözlerini kaçırıyordu. Yavaşçacık dudaklara geldim, önce kaçırdı dudaklarını, sonra teslim etti. Gözlerimin yaşardığını hissettim. Burakla oturduk, dakika onları seyrettik. Ben seni sikerken onun da seni yalamasını istiyorum!
2 comments
“Tamam bebeğim!” diyerek, amıma sikinin kafasını hedefledi ve sırılsıklam amımın. Ben kendimden geçiyordum, “Hadi aşkım, hadi sevgilim sik artık beni, kadın yap beni kocacığım!” demeye başladım. Am suyunu dilimle kepçe gibi amının içinden çıkarıp kasıklarına yayıyordum. Amcam karımı dinlemiyor, yalamaya devam ediyordu. Kocam beni kırmadan, önce yarrağıyla amımı. Ben de yanlarına gidip, “Amca daha fazla yalvartma karımı, sik artık! Ben de, “Hadi Burak sen de beni sik!” diye bağırdım. Dilimi amına gömüp, am dudaklarını iki parmağımla aralayıp, klitorisine dil. Hadi sik artık!” diye yalvarıyordu.Memeleri daha dikilmiş, harika görünüyor, bacaklarını sıkıp bıraktıkça amından sular akıyordu. Benimle gelir misin? Boğazını boynunu öpüyordum, kulak memelerini öpüyordum. Hemen geri döndüm, ama içim içime sığmıyordu, eve nasıl vardım bilmiyorum. O sırada Kocam da Serpil ağzını resmen sikercesine pompalıyor, Serpil de kendi am ını avuçluyor ve okşuyordu. Suyun içinde sarıldım. Çok geçmeden,. Çocuğu annemlere bıraktık, bu tatili bir nevi ikinci balayı olarak düşünmüştük. Yalnız, Yeliz amcığını siktirmek istemiyordu. Ne olursa olsun ben arayacaktım, eğer Erkan açarsa Hafta sonu müsaitseniz, ya siz gelin, ya da biz gelelim deyip bir şekilde olayı kapatacaktım. Kocamın bakışlarından Serpile sulandığını anlayabiliyordum. Kocam halen uyuyordu. Muhabbet etmeye başladık. Bir kart daha çıkardım ve bir kalemle birlikte uzattım,. Ben eşime ihanet etmek istemiyorum. Hmmm, anladıımm, peki ne kadar erken? Zaten içmeye gideceğiz diye kocam arabayı almamıştı. Gözleri gözlerimde, dişlerini sıkıyor ve öyle bir bakışı vardı ki, gözlerinden birer damla yaş başörtüsüne doğru süzüldü. Ben böyle kadınlarla yapamayacağımı öğrendim. Gerçi kocam hep şort giyer ve denize de o şekilde girer. Bir ara tuvalete gitmek için kalktığımda, salonda baldızım büyük bir hışımla amını ovalıyordu. Burağa baktım, bir kenara geçmiş bizi seyrediyordu. Baldızım gizlice bizi izliyordu. Karımın amının dudaklarından bir sıvı fışkırmaya başladı. Karımın diri güzelliğinden ve içkilerden sarhoş, saçma bir şekilde karımın diğer erkeği etkilemesini ve Burhan'a yeni bir gösteri yapmasını istiyordum. Hazırlıklar yapıldı pikniğe gittik. Ben de önce kocamın sikini yalayarak ıslattım, sonra da Serpilin götünün yanaklarını ayırdım ve deliğ ine bolca tükürdüm, götüne rahat girsin diye.
